Bu yıl yüksek oranda hibe desteğiyle çok geniş bir yelpazede tohum desteği sağlanarak yem bitkileri üretiminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması projesi çerçevesinde çiftçilere toplamda 60 bin kilo macar fiği ve yem bezelyesi tohumu dağıtıldı.
3 bin 500 dekarlık bir alana ekilebilecek tohumların bedelinin 1 milyon 620 bin TL olduğunu açıklayan Amasya Valisi Mustafa Masatlı, "Amasya'mızı bölgemizin kırmızı et üretim merkezi yapma hedefi doğrultusunda yem bitkileri üretimini desteklemeye devam edeceğiz" dedi.

Verimli topraklarıyla tarım ile hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı Amasya'nın tarımsal hasılasının ülke ortalamasının üzerinde olduğunu vurgulayan Mustafa Masatlı, "Amasya gerçekleştirdiği tarımsal üretimle ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Son yıllarda yaşanan salgın, kuraklık ve jeopolitik sıkıntılar tarımın, gıda üretiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şu anda ülkemiz hem tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilmekte, hem de tarımsal ihracatta rekorlar kırmaktadır" diye konuştu.

Devletin her alanda olduğu gibi tarım sektöründe de çeşitli desteklemelerle üreticinin yanında olmayı sürdürdüğüne değinen Masatlı, "Tarım Bakanlığımızın sağladığı desteklerle birlikte bizde ilimizde gerekli tarımsal desteklemeleri yapıyoruz. Ayrıca bunlara ilave olarak gerek ajanslarımızdan gerekse İl Özel İdaresi kaynaklarından da çeşitli tarım ve hayvancılık projelerini hayata geçiriyoruz. Amasya'mızda ekili olmayan bir karış arazi dahi kalmamalıdır. Bu anlayışla bu yıl yüksek oranda hibe desteğiyle çok geniş bir yelpazede tohum desteği sağlayacağız" ifadelerini kullandı.Dağıtım programına, Amasya Belediye Başkanı Dr. Bayram Çelik, İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin ile Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci de katıldı.
Yem bitkisi nedir? Yem bitkileri hangilerdir?Yem bitkisi, hayvan yemi olarak yetiştirilen, ancak bunun yanında toprak ve suyu muhafaza etme, ekim nöbeti içerisinde kendinden sonra gelen ürünlerin verimini artırma özellikleri taşıyan, doğrudan doğruya veya sonradan yedirilmek üzere hasat edilerek kurutulan veya silajı yapılan bitkilerdir. Kaba yem olarak tanımlanan yem bitkileri en ucuz besin kaynağıdır. Hayvanların mide mikroflorası için lüzumlu besin maddelerini içermektedir. Mineral ve vitamin kaynağı olmaları nedeniyle hayvanların verim ve üreme performanslarını etkilerler.

Yem bitkilerinin yem olma niteliğinin yanında daha birçok faydalı yönleri vardır. Tarımsal üretimin esas kaynağı olan toprağın yerinde tutulmasında yani toprak ve su erozyonlarının önlenmesinde en etken silahtır. Özellikle baklagiller ailesinden olan yonca, korunga ve fiğ gibi yem bitkileri, köklerinde oluşturdukları boncuk şeklindeki yumrucuklar içerisinde barındırdıkları bakteriler vasıtasıyla, havanın serbest azotunu toprağa aktararak hiçbir zararlı yan etkisi bulunmayan tabii bir gübreleme yaparlar. Aynı zamanda toprağın derin tabakalarında çözünmez halde bulunan bazı besin elementlerini (fosfor gibi) çözündürüp, toprağın üst tabakalarına taşıyarak kendinden sonra gelecek ürün için hazır hale getirirler.
Başka yabancı otların gelişmesine müsaade etmezler. Böylece girmiş oldukları ekim nöbeti sistemi (münavebe) içerisinde toprak verimliliğini artırarak kendinden sonra gelen ürünün hem veriminin fazla miktarda artmasına hem de kaliteli ve lezzetli ürünlerin üretilmesine imkân sağlarlar.Buğdaygil ve baklagil yem bitkileri ekildikleri toprakları yalnız verimli hale getirmekle kalmazlar. Aynı zamanda bol miktarda bırakmış oldukları kök ve toprak üstü 2 artıkları ile toprağın organik madde miktarını artırarak yapısını düzeltirler. Toprağın organik madde yönünden zenginleşmesi ise, özellikle yağışı az olan yerlerde çok önemli husus olan toprağın su tutma ve besin maddeleri kapasitesini artırır. Yem bitkilerinin önemini kavrayan gelişmiş batı ülkelerinde yem bitkileri alanının tarım arazisi içindeki payı % 25-70’dir. Hâlbuki ülkemizin toprakların çoğu engebeli ve meyilli olması nedeniyle işlemeli tarıma uygun olmayıp tamamen su ve rüzĝar erozyonuna açıktır.

Bir mm’lik toprak tabakasının oluşması için en az 100 yıl gerektiği ve ülkemizde her yıl Kıbrıs adasının büyüklüğüne eşit ve 10 cm kalınlığındaki bir toprağın denizlere döküldüğü dikkate alındığında, yem bitkilerinin tarla arazileri içerisindeki % 3’lük payı çok düşük kalmaktadır. Ayrıca hayvan varlığı bakımından önde gelen ülkelerden biri olan Türkiye hayvansal üretim bakımından sonuncu sıralarda yer almaktadır. Böylece insan beslemesi için çok önemli kaynak olan hayvansal ürünün kişi başına düşen tüketim miktarı diğer ülkelerle kıyaslanmayacak kadar düşüktür. Bu nedenlerle, öncelikle hayvanların çok iyi ve kaliteli yemlerle beslenerek hayvansal ürünlerin verim ve kalitesinin artırılması gerekmektedir.Nitekim yapılan araştırmalarda çiftçi şartlarında hayvanların üstün kaliteli yem bitkileri ile beslenmesi durumunda verimlerinin en az iki kat artırılabildiği tespit edilmiştir. Hayvancılıkla uğraşan işletmelerin, hayvan beslemede kullanacakları kaba yemleri kendi işletmelerinde üretmeleri, kârlı bir yetiştiricilik için esastır. Geviş getiren hayvanların selülozca zengin kaba yemleri değerlendirme yetenekleri, kaliteli ve ucuz kaba yem sağlayan yem bitkileri kültürünün önemini artırmıştır. Kaba yemin bol, nitelikli ve ucuz olması, daha pahalı olan yoğun yemlerin kullanımını azaltmakta ve işletmelerde ekonomik kazanç sağlamaktadır.