İstanbul'daki sebze ve Meyvelerde Yüksek pestisit Alarmı: Sağlığımız Ne Kadar Tehdit Altında?
Greenpeace Türkiye'nin çarpıcı raporu, İstanbul'da tüketilen sebze ve meyvelerde sağlığı ciddi şekilde tehdit edebilecek düzeyde pestisit kalıntıları bulunduğunu ortaya koydu. 28 Nisan'da yayımlanan "Pestisitler ve Çocuklar" başlıklı rapor, İstanbul'daki beş büyük zincir market ve çeşitli semt pazarlarından alınan 155 farklı gıda örneğinin laboratuvar analiz sonuçlarına dayanıyor. Bu endişe verici bulgular, İstanbul halkının tükettiği gıdalardaki potansiyel tehlikeye dikkat çekiyor.
İstanbul Gıda Denetimi Şok Eden Sonuçlar Ortaya Koydu
Greenpeace'in titiz çalışması, uluslararası akreditasyona sahip bir laboratuvarda gerçekleştirilen analizlerle desteklendi. İncelenen her üç üründen birinde, Türkiye'deki yönetmeliklere aykırı düzeyde pestisit kalıntısı tespit edilmesi, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Daha da endişe verici olanı ise, incelenen ürünlerin yüzde 33'ünde ruhsatsız pestisit kullanımının belirlenmesi. Bu durum, yasal olmayan ve potansiyel olarak daha zararlı kimyasalların gıda zincirine girdiğini gösteriyor.
Hangi Ürünlerde Tehlike Sınırını Aşan Pestisit Kalıntıları Bulundu?
Rapora göre, pestisit sorununun en yoğun görüldüğü gıdaların başında salamura yaprak geliyor. Yeşil sivri biber ve ıspanak da yüksek oranda pestisit kalıntısı içeren diğer ürünler arasında sıralanıyor. Çalışma kapsamında biber, domates, elma, salatalık gibi 14 farklı sebze ve meyve türünden alınan örnekler incelendi ve bu ürünlerdeki pestisit düzeyleri detaylı bir şekilde analiz edildi. Sonuçlar, belirli ürün gruplarında riskin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Pestisitlerin İnsan Sağlığı Üzerindeki Korkutucu Etkileri Neler?
Pestisitlere maruz kalmanın insan sağlığı üzerinde hem kısa hem de uzun vadeli olumsuz etkileri bulunuyor. Kısa süreli (akut) maruz kalma durumunda bulantı, kusma ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilirken, düşük dozlarda uzun süreli maruz kalma (kronik zehirlenme) çok daha sinsi ve tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Gıdalar, içme suyu, solunum, deri teması ve hatta anne sütü yoluyla bile vücudumuza girebilen pestisitler, solunum yolu hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar, kanser, hormonal ve üreme sistemi bozuklukları gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Çocuklar ve Üreme Sağlığı Risk Altında!
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, pestisitlerin özellikle çocuklar üzerindeki hormonal etkilerine dikkat çekiyor. Erken ergenlik, kız çocuklarında erken yaşta adet görme gibi sorunların yanı sıra erkeklerde sperm anormalliklerine de yol açabileceği belirtiliyor. Greenpeace'in analiz sonuçları da bu endişeleri destekliyor. İncelenen 155 örneğin 49'unda hormonal sistemi bozan, nörolojik gelişimi olumsuz etkileyen, kanserojen veya üreme sağlığı açısından tehdit oluşturan en az bir pestisit tespit edildi. Bu örneklerin yüzde 90'ında ise üreme sağlığı veya gelişimi bozucu nitelikte en az bir pestisit kalıntısı belirlendi.
"Sonsuz Kimyasallar" PFAS Nedir ve Neden Endişe Yaratıyor?
Raporda dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise PFAS (perflorlu ve poliflorlu alkil maddeler) içeren pestisitler. "Sonsuz kimyasallar" olarak da bilinen bu bileşenlerin çocuk gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve üreme sağlığını bozabileceği bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş durumda. Greenpeace'in İstanbul'daki gıda örneklerinde yaptığı analizlerde, 67 örnekte en az bir PFAS içeren pestisit kalıntısına rastlanması, bu konuda ciddi önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. İncelenen her 10 gıdanın yaklaşık altısında ise birden fazla pestisit kalıntısının bulunması, maruz kalınan kimyasal kokteylin potansiyel riskini artırıyor.
Tarım Bakanlığı Ne Diyor? Pestisit Kullanımı Azalıyor Mu?
Tarım ve Orman Bakanlığı, denetimlerde mevzuata aykırı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda üretici ve gıda işletmecilerine idari yaptırım uygulandığını belirtiyor. Aralık 2024'te yapılan bir açıklamada ise, Türkiye'de pestisit kalıntı oranının 2021-2023 döneminde yüzde 35 oranında azaldığı ifade edilmişti. Ancak Greenpeace, bakanlığın pestisit analiz sonuçlarını düzenli olarak kamuoyuyla paylaşmasını ve organik-ekolojik üretimin daha fazla desteklenmesini talep ediyor.
Çözüm Ne? Organik ve Ekolojik Üretim Desteklenmeli Mi?
Pestisitlerin tarımda verim artışı sağladığı ve mevsim dışı ürünlere ulaşımı kolaylaştırdığı bir gerçek olsa da, insan ve çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemez. Gıda yüksek mühendisi Merve Atınç Saral'ın da belirttiği gibi, iyi görünen ürünlerin tüketiciyi memnun etmesi pestisit kullanımını artırabiliyor. Ancak uzun vadede sürdürülebilir bir tarım ve sağlıklı bir toplum için organik ve ekolojik üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, tüketicilerin bilinçlenmesi ve organik ürünlere olan talebin artması da önemli bir rol oynayacaktır.
- İstanbul'daki gıdalarda neden yüksek pestisit çıktı? Greenpeace araştırmasına göre yönetmeliklere aykırı ve ruhsatsız pestisit kullanımı yaygın.
- Hangi gıdalarda en çok pestisit var? Salamura yaprak, yeşil sivri biber ve ıspanak öne çıkıyor.
- Pestisitler sağlığa zararlı mı? Evet, kısa ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
- Çocuklar pestisitlerden nasıl etkilenir? Hormonal sistemleri bozulabilir, erken ergenlik görülebilir.
- PFAS içeren pestisitler neden tehlikeli? Çocuk gelişimini olumsuz etkileyebilir ve üreme sağlığını bozabilir.
- Tarım Bakanlığı pestisit konusunda ne diyor? Denetimler yapılıyor ve kullanımın azaldığı belirtiliyor.
- Pestisitlere karşı ne yapılmalı? Organik ve ekolojik üretim desteklenmeli, tüketiciler bilinçlenmeli.
- Ruhsatsız pestisit ne demek? Yasal olmayan ve kullanımı yasaklanmış pestisitler anlamına gelir.
- Pestisit kalıntısı yönetmeliğe aykırı ne demek? Belirli bir gıdada izin verilen maksimum pestisit miktarının aşılması demektir.
- Greenpeace bu konuda ne talep ediyor? Pestisit analiz sonuçlarının düzenli açıklanmasını ve organik üretimin desteklenmesini istiyor.