Küçükbaş hayban sahiplerinden İvesi Koyun Irkı Yetiştiriciliği Yapan yetiştiricilere müjde verildi. İvesi koyun nedir? İvesi koyun nasıl alabilirim? Müdürlük duyurdu12.11.2022 tarih ve 32011 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2022/36 nolu Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği Halk Elinde Ülkesel Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi kapsamında 2011 yılından itibaren uygulanan Karya 1 ve Karya 2 koyun projesinden sonra İvesi koyun ırkı projesi de yeni proje olarak uygulamaya konmuştur.ivesi koyu nedir?Ülkemizinİdeal ortam olarak ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde kendine yayılma alanı bulan İvesi koyunu, son günlerde aranan ve merak edilen bir konu haline geldi. Lübnan, Suriye, Ürdün ve İsrail'de yetiştirilen bu koyun türü ülkemizde çoğunlukla Güney Doğu Anadolu bölgesinde yetiştiriliyor. Peki İvesi koyunu nasıl yetiştirilir? Nasıl beslenir ve bakımı nasıl yapılır?
Sıcak ve kurak iklim koşullarına çok iyi uyum sağlan Türkiye'de daha çok Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Hatay bölgesinde yetiştirilen İvesi koyunu, ülkemiz koyun varlığı içerisinde % 2 – 3 gibi küçük bir paya sahiptir. Diğer koyun ırkları gibi yaylaya gitme gereksinimi olmayan İvesi koyunu, yüksek süt verimine sahip olup kötü bakım beslenme koşullarında bile verimli olmasıyla biliniyor.Küçükbaş hayban sahiplerinden İvesi Koyun Irkı Yetiştiriciliği Yapan yetiştiricilere müjde verildi.KÜÇÜKBAŞTA İVESİ KOYUNU NASIL YETİŞTİRİLİR?Türkiye’de kolayca bulunan yerli ırklarımızdan olan İvesi koyunları yetersiz mera, barınak ve bakım besleme koşullarında bile yetiştirilebilen bir ırktır. Kış aylarında ağırlıklı olarak samana dayalı bir beslenme düzeni ile yetiştirilir. Düşük bütçeli ve fazla imkanı masrafı olmayan ağıllarda barınabiliyor. İklim koşullarına hastalık ve parazitlere karşı da dayanıklı olan yerli Koyun ırkımız İvesi, dünyadaki en yüksek süt veren ikinci koyun ırkı olarak görülüyor. Gebelik süresi yaklaşık 5 ay süren bu koyun cinsinde doğumlar Aralık ayının 2. haftasında başlar Ocak ayının sonuna kadar devam eder.Vücudu sağlam ve orta yapılı olan İvesi koyunlarının kemikleri ise ince ama güçlü bir yapıdadır. İvesi Koyunu canlı ağırlığı dişilerde 45 – 50 kg erkeklerde 60 – 70 kg ağırlığındadır. Sağım mevsiminde günlük 4 – 5 kg civarı süt verirler. Bu ırkın doğumları tamamen açık havada gerçekleşmektedir. Doğumu yaklaşan koyunların yem ve su tüketimleri azalır
Dölverimi özelliklerinden östrus, gebelik, doğum, tek doğum, ikiz doğum, abort ve kuzu oranları sırasıyla %100, %93.8, %90.5, %79.7, %20.3, %1.4 ve %108.8 bulunmuştur. Bir doğuma düşen kuzu sayısı 1.20 tespit edilmiştir.İvesi kuzuların doğum, 30. gün, 60. gün (sütten kesim), 90. gün ve 120. gün düzeltilmiş ağırlık ortalamaları sırasıyla 4.52 kg, 9.94 kg, 17.34 kg, 23.26 kg ve 29.14 kg saptanmıştır. İvesi dişi kuzuların 150. gün ve 180. gün düzeltilmiş ağırlık ortalamaları sırasıyla 32.83 kg ve 38.07 kg tespit edilmiştir.Kuzuların 60. gün (sütten kesim) ve 120. gün yaşama güçleri sırasıyla %88.3 ve %84.5 bulunmuştur. İvesi koyunların laktasyon süt verimi ve laktasyon süresi düzeltilmiş ortalamaları sırasıyla 196.5 kg ve 184.3 gün olarak saptanmıştır.KÜÇÜKBAŞTA İVESİ KOYUNU NASIL YETİŞTİRİLİR?Koyunların düzeltilmiş yapağı verimi ve sıfat öncesi canlı ağırlık ortalamaları sırasıyla 2543 gr ve 58.74 kg tespit edilmiştir. Araştırma süresince genel ölüm, mecburi kesim oranı %8.2 olarak bulunmuştur. Kuzuların doğum ağırlığına, cinsiyet ve doğum tipinin etkileri önemli (P<0.01, P<0.001), ana yaşı ve verim yılının etkileri ise önemsiz saptanmıştır.Otuzuncu gün ağırlığına, doğum tipinin etkisi yüksek düzeyde önemli (P<0.001), ana yaşı, cinsiyet ve verim yılının etkileri ise önemsiz bulunmuştur. Altmışıncı gün ağırlığına verim yılı, cinsiyet ve doğum tipinin etkileri önemli (P<0.05, P<0.01, P<0.001), ana yaşının etkisi ise önemsiz tespit edilmiştir.Doksanıncı ve 120. gün ağırlıklarına, doğum tipi ve cinsiyetin etkileri önemli (P<0.05, P<0.001), ana yaşı ve verim yılının etkileri ise önemsiz tespit edilmiştir. Dişi kuzuların 150. gün ve 180. gün ağırlıklarına, verim yılının etkisi önemli (P<0.01, P<0.001), doğum tipi ve ana yaşının etkileri ise önemsiz bulunmuştur.KÜÇÜKBAŞTA İVESİ KOYUNU NASIL YETİŞTİRİLİR?Laktasyon süt verimine verim yılının ve koyunun yaşının etkileri önemli (P<0.01), laktasyon süresine ise aynı faktörlerin etkileri önemsiz saptanmıştır. Koyunların yapağı verimine, verim yılının etkisi önemli (P<0.001), koyunun yaşının etkisi ise önemsiz bulunmuştur. Sıfat öncesi canlı ağırlığa verim yılı ve koyunun yaşının etkileri yüksek düzeyde önemli (P<0.001) tespit edilmiştir.
Küçükbaş hayban sahiğlerinden İvesi Koyun Irkı Yetiştiriciliği Yapan yetiştiricilere müjde verildi.Duyuru12.11.2022 tarih ve 32011 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2022/36 nolu Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği Halk Elinde Ülkesel Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi kapsamında 2011 yılından itibaren uygulanan Karya 1 ve Karya 2 koyun projesinden sonra İvesi koyun ırkı projesi de yeni proje olarak uygulamaya konmuştur.Proje için En az 100 baş sürü büyüklüğüne sahip 1 yaş üzeri anaç ivesi ırkı koyunu olan yetiştiricilerimizin başvuruları değerlendirilerek projeye dahil edilecektir.İl ve İlçe Müdürlüklerimizden ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.İvesi Koyun Projesi İlimize Hayırlı Olsun…DenizliKÜÇÜKBAŞTA İVESİ KOYUNU NASIL YETİŞTİRİLİR?Kırmızı et üretimi denilince ilk akla gelen türlerden biri de koyundur. Koyun, geçmişten beri tarıma uygun olan ya da olmayan arazilerde et, süt, yapağı ve derisi ile insanoğluna hizmet etmektedir.Bu özellikleri ile bireylerin beslenmesinin yanı sıra ıslah çalışmalarında yer alarak bilime, endüstriye hammadde sağlayarak da ekonomiye destek sağlamaktadır. Hayvancılık işletmelerinde üretimde kalite ve kantititeyi artırırken sürü yönetimlerinin de iyi bir şekilde planlanması gerekmektedir.Bu noktada, bölgenin gereksinimleri, hayvanların fizyolojik özellikleri de dikkate alınarak sürü yönetim programlarının oluşturulması daha uygun olacaktır. Geleneksel koyun yetiştiriciliğinde koyunlar yılda bir doğum yapmaktadır. Birim hayvan başına üretimi artırmanın başında özellikle sürüde genetik özelliklerin ve bakım-besleme şartlarının iyileştirilmesi gelmekle birlikte sentetik hormonlarda kullanılmaktadır. Bu hormonlar ile süperovulasyon sağlanmakta, kızgınlıklar senkronize edilerek doğumlar istenilen zamana ayarlanabilmektedir. Doğumların belirli aralıklarla gerçekleşmesi, iş gücünün daha etkin kullanılması ve yaşama gücünün yükseltilmesini sürüde bir örnek hayvanların olmasını sağlamaktadır.Böylelikle pazar ve piyasa isteklerine göre istenilen zamanda koyun eti ve sütü talebine arz sağlanmış, çayır ve meralardan daha etkin yararlanılmış, hayvanların bakımı ve beslenmesi ile bina ve diğer kaynakların kullanımı açısından kolaylıklar ve ekonomik yararlar sağlanmış olmaktadır. İvesi koyunu, yüksek süt verimi ile tanınan ve dünyanın farklı ülkelerinde de yetiştiriciliği yapılan önemli gen kaynaklarından biridir (Yavuz ve ark., 2019). Hayvancılığın desteklenmesi ve ıslah edilmesi amacıyla, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Ülkesel Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi kapsamında yer alan “Kilis İlinde İvesi Koyununun Islahı” isimli proje 2011 yılından beri Gaziantep ve Kilis ilinde yürütülmektedir.KÜÇÜKBAŞTA İVESİ KOYUNU NASIL YETİŞTİRİLİR?Islah amacıyla yürütülen bu projede yaşanan en büyük problem, yetiştiricilerin belirli bir çiftleşme takviminin olmayışı, koçları sürekli sürü içerisinde bulundurmaları ve dolayısıyla da doğumların hemen hemen yıl boyunca devam etmesidir. Bu durum ise kuzuların bir örnek olmayışına, düzenli bir sağlık koruma programının uygulanamamasına, uygun yemleme programlarının oluşturulamamasına, uzun zamana yayılan iş gücü kayıplarına dolayısıyla da ciddi kuzu ölümlerine yol açabilmektedir.Büyük ölçekli sürülere sahip yetiştiriciler, koyunların farklı zamanda doğurmasından dolayı iş gücü yetersizliğine bağlı olarak kuzu ölümlerinin meydana gelebildiğini de belirtmektedirler. Oysaki koyun yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliğin temel yapı taşı döl verimi olup, amaç her bir anadan yılda en az bir yavru elde etmek ve döl verimini artırmaktır. Hal böyle iken yaşanan bu sorunlar devam ettikçe üretimde ve hayvan ıslahında hedefe ulaşmak oldukça zor olacaktır. Bu amaçla uygun bir çiftleşme programının hazırlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır


