Süt İneklerine Daha Az 'İnsan Tarafından Yenilebilen' Yem Bileşenleri Verilmesinin Etkisi

Süt İneklerine Daha Az 'İnsan Tarafından Yenilebilen' Yem Bileşenleri Verilmesinin Etkisi

Günümüzde hızla artan küresel nüfus ve sürdürülebilir gıda üretimi ihtiyacı, hayvancılık diyetlerinde kullanılan ‘insan tarafından yenilebilir’ bileşenlerin tartışılmasına neden olmuştur. Tahıl ve soya küspesi gibi insan beslenmesi için değerli olan bu bileşenlerin hayvancılıkta yoğun kullanımı, gelecekte gıda güvenliğini tehlikeye atabilir. Bu nedenle, süt ıneklerine daha az insan tarafından yenilebilen yem bileşenleri verilmesinin etkileri üzerine yapılan bilimsel çalışmalar önem kazanmıştır.

İneklerin Sindirim Kapasiteleri ve Yem Kullanımı

Süt ınekleri, ot ve ot silajı gibi insanlar için yenmeyen yemleri süt üretmek için kullanabilen benzersiz bir sindirim sistemine sahiptir. Ancak, yüksek verim alınması hedeflendiğinde bu hayvanların diyeti genellikle buğday ve mısır gibi insanlar tarafından yenilebilen konsantrelerle desteklenir. Bu durum, süt ıneklerinin insanların tüketeceği bileşenleri kullandığı için eleştirilere yol açmıştır. Daha sürdürülebilir bir yaklaşım olarak kolza tohumu unu ve damıtık tahıllar gibi insanlar tarafından yenilebilen bileşenlerin yerine geçebilecek alternatifler gündeme gelmiştir.

Kuzey İrlanda’da Yapılan Araştırma

Kuzey İrlanda’daki Tarım-Gıda ve Biyobilimler Enstitüsü, süt ıneklerinin insan tarafından yenilebilir yem bileşenlerinin azaltıldığı bir diyete verdikleri tepkiyi incelemiştir. Bu çalışma, 20’si erken laktasyonda, 20’si ise geç laktasyonda olan toplam 40 süt ıneği üzerinde gerçekleştirildi. İnekler, iki farklı yem konsantresi ile beslenmiştir:

1. %51 oranında insan tarafından yenilebilir içerik içeren konsantreler,
2. %18 oranında insan tarafından yenilebilir içerik içeren konsantreler.

Her iki konsantre de benzer protein ve enerji seviyelerine sahip olacak şekilde formüle edilmiştir, ancak nişasta içeriği açısından farklılık göstermiştir.

Süt Verimi ve Bileşimi

İneklerin yem tüketimi ve süt verimi ölçüldüğünde, erken laktasyondaki ıneklerin yem tüketiminin ve süt veriminin geç laktasyondaki ıneklere göre daha yüksek olduğu gözlemlendi. Ancak, konsantre türü, yem alımı ve süt verimi üzerinde anlamlı bir fark yaratmamıştır.

Yüksek insan tarafından yenilebilir konsantre verilen ıneklerin süt yağı ve protein konsantrasyonunun daha yüksek olduğu, ancak eFCR (yenilebilir yem dönüşüm oranı) değerlerinin düşük olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, düşük insan tarafından yenilebilir bileşen içeren rasyonlarla beslenen ınekler, daha az insan tarafından yenilebilir girdi ile daha fazla süt üretebilmiştir.

Sürdürülebilir Gıda Üretimi İçin Sonuçlar

Bu çalışma, süt ıneklerinin diyeti için insan tarafından yenilebilen bileşenlerin azaltılmasının, süt yağı ve protein konsantrasyonunda bir miktar azalma olsa da, genel süt verimi üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığını göstermiştir. Bu da, döngüsel tarım ilkeleri ile uyumlu olarak daha fazla insan tarafından yenilebilir bileşenin doğrudan insan tüketimine yönlendirilebileceğini ortaya koymaktadır.

Araştırmadan elde edilen bulgular, artan küresel nüfusu beslemek için hayvancılıkta sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesinin önümüzdeki dönemde hayati bir rol oynayacağına işaret etmektedir. Gelecekte, bu rasyonların uzun vadeli etkilerini ve farklı çevresel koşullarda ınek performansı üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.