Anasayfa
  • Tarım Haberleri
    AydınAfyonkarahisar
  • Hayvancılık haberleri
  • Köy Haberleri
  • Genel
  • Güncel
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Dünyadaki Türkler Almanya'daki Türkler Eğitim Arıcılık Balıkçılık Belediyeler Dünya Kadın Kültür-Sanat Magazin Muhtarlık Sıladan Haber Tarım Destek Tavukçuluk Teknoloji Yaşam Yiyecek
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Özlem Yılmaz
  3. 19.yy’da Kölelik bitti mi yoksa hala devam ettiriliyor mu? // Özlem Yılmaz yazdı...
Yayınlanma: 13 Ağustos 2021 - 08:32

19.yy’da Kölelik bitti mi yoksa hala devam ettiriliyor mu? // Özlem Yılmaz yazdı...

13 Ağustos 2021 - 08:32
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Özlem Yılmaz
Özlem Yılmaz
19.yy’da Kölelik bitti mi yoksa hala devam ettiriliyor mu? // Özlem Yılmaz yazdı...

Kölelik, kavramsal olarak bir insanın özgürlüğünden yoksun bırakılarak bir başkasının malı olarak kullanılması durumunu ifade etmektedir. Kölelik, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar süren tarih boyunca farklı biçimlerde var olmuştur.

İlk Sanayi Devrimi ise 1760’lı yıllarda başlayıp 1830’lara kadar sürmüştür. İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimi, kısa sürede tüm Avrupa’ya ve ABD’ye yayıldı. Üretimdeki bu değişim, hem ekonomiyi hem de toplumsal yapıyı değiştirdi. Sanayi devriminin başlangıcıyla birlikte kölelik sisteminin kaldırılması, ekonomi ve sosyal yapıdaki değişiklik ile işçi sınıfının ortaya çıkması aynı dönemlerde gerçekleşmeye başladı.
Daha sonra iktidar sınıfı ve kraliyet ailelerinin ayak takımı olarak gördüğü ezilen işçi sınıfı hak arayışına girdi. Kral- Kraliçelerin başlarının kesilmesi, en güçlü askeri kuvvetin bozguna uğraması, Avrupaya yayılan ayaklanmalar kraliyetleri ve iktidar sınıfını harekete geçirdi. 1760'larda Ernst Wilhelm von Schlabrendorff'un tavsiyesiyle Avusturya ve Prusyada zorunlu eğitim sistemleri gelişti. Bu sistemin işçi sınıfının itaat etmesini sağlamak için özel olarak tasarlanmış bazı özellikleri vardı:
Çocuğunu okula göndermemek hapis cezasına tabiydi, gerekirse silah kullanılıyordu. “Ayaktakımı'nı daha eğitimli olsunlar diye zorlamak niyeydi ki? İşin aslı ise şuydu ki, bu sistemin asıl amacı, etki altında kalmaya açık olan çocukların itaat edeceği, saygı duyacağı en önemli merci’in aile yerine hükümet olmasını sağlamaktı. Hükümetin gücünün, anne babanın gücünden daha büyük olduğunu içinde duymalıydı çocuk. Ve bu güçten korkmalıydı.
Bu eğitim sistemi bütüncül değildi. Alman filozoflar, iyi asker ve iyi fabrika işçisi yetiştirmek için -çünkü amaç buydu!- öğrencilerin büyük resme bakmadan, onlara ne söylenirse onu yapan, bütüncül değil tek çizgide düşünen kimseler haline getirilmesinin elzem olduğu hükmüne varmışlardı. Eleştirel düşünme yeteneği unutturulmalı, öğrenciler tek bir çizgide düşünmek üzere eğitilmelilerdi. Bunu başarabilmek için Fichte'nin ortaya attığı bir yöntem, her konunun diğerinden ayrılması ve ayrı bir öğretmen tarafından öğretilmesiydi.
Zamana tabiydi. Bugün modern eğitim dediğimiz şeyi kuran düşünürler, Endüstri Devrimi'nin hızla yayıldığı bu çağda çocukları fabrikadaki iş hayatına daha iyi hazırlayabilmek için, çocukların bir zil sesi duyunca durmaya ve bir zil sesi duyunca yeniden hareket etmeye başlamayı, kendilerini fabrikadaki zil sesine göre ayarlamayı öğrenmeleri gerektiğine karar verdiler. Çocuklar, onlara yapmaları söylenen şeyi, sadece bu şey onlara söylendiği zaman yapmasını öğrenmelilerdi.
Notlandırmaya tabiydi. Endüstri Devrimi, seri üretim hatti üstündeki bir ürünün "geçer ya da kalır notu aldığı" fikrini de beraberinde getirmişti. Sözgelimi bir ayakkabı fabrikasında, ayakkabılara geçer ya da kalır notu veriliyordu. Geçer notu alamayanlar, fakir kimselere "ikinci el" olarak mı verileceğine, yeniden parçalarına ayrılıp geri dönüşümden mi geçirileceğine, yoksa tamamen çöpe mi atılacağına karar vermek üzere yeniden puanlamadan geçiriliyorlardı.
Karşılıklı fikir alışverişi bu sistemde ortadan kaldırıldı. 1740’ta, Prusyalı felsefeci Johann Hecker, otoriteyi sorgulamayan bir halk yaratmak için, çocukların okulda "Bir soru sorabilir miyim?" diye sormaya mecbur bırakılması fikrini ortaya attı. "Bir soru sorabilir miyim?" derken, çocuklar aslında gerçekten de soru soruyor olmayacaklar, bu cümleyle birlikte el kaldıracaklardı. Böylece, Sokratik öğrenme metodunun merkezindeki fikir yürütme ortadan kalkmış oldu.
Eğitimin içeriği kontrol altındaydı. Bu yeni eğitim modelinin belki en cazip yönlerinden biri, seri üretim hattında üretilen ürünler gibi bunun da standardize edilebilmesiydi. Eğer hükümet öğrencilerin ne öğrendiğini kontrol edebilirse, onlara hükümeti sorgulamamanın öneminin kendisini de öğretebilirdi. Hali hazırdaki güç ve ekonomi sistemlerini destekleyen değerleri ve inançları aşılayabilirdi. Özetle, artık devrim yapmayı düşünmeyecek iyi vatandaşlar yetiştirebilirdi.[1]

Yetiştirilen vatandaşlarla yeni iş sözleşmeleri yapılarak özgürlüklerin kısıtlanması yasal hale getirildi. Yöneticiler eski köle sisteminde olduğu gibi sözleşmesi yapılan işçi üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunabiliyor ve istedikleri gibi kullanabiliyorlar. Hakkını arayan işçileri ise mobbing uygulayarak bastırabiliyorlar. Modern köleliğin klasik kölelikten farkı hukuki yönüdür fakat hukuk sisteminin yavaş işlediği ve zaten ekonomik olarak zayıf olan işçinin mobbinge uğradığında hukuki anlamda hak araması zorlaştığından klasik kölelikten bir farkı kalmamaktadır.
Böylelikle 21. yüzyılın modern dünyasına gelindiğinde tarihin derinliklerinde kalması gerektiği düşünülen kölelik varlığını farklı şekillere bürünerek hâlâ sürdürdüğünü görmekteyiz. En acısıda Modern köleliğin, klasik kölelikten farklı olarak devlet kontrolünde devam etmesi.
Tarih boyunca iktidarların tehlikeye uğradığında yaptığı sistem değişiklikleriyle vatandaşların sorgulama yetisinin bastırıldığı, zararsız bir sinek haline getirilmeye çalışıldığı görülebilir.
Tarihte Antik yunanda bile buna karşı çıkan Sokrates kendini at sineğine benzetiyordu çünkü at sineğinin atı rahatsız edip uyanık tuttuğu gibi kendinin sorularıyla yöneticileri rahatsız ederek uyanık tuttuğunu düşünüyordu. Sokratesin benzettiği at sinekleri olmamız dileğiyle....

[1] İyi aile yoktur. Nihan Kaya.

Yazarın Diğer Yazıları

  • Şehir hayatımı yoksa kırsal yaşam mı? / Özlem Yılmaz yazdı... - 11 Kasım 2022
  • Kırsalda Estetik Anlayışı-Özlem Yılmaz - 29 Eylül 2021
  • Davranışlarımız kişiliğimizin yansımasıdır. // Özlem Yılmaz yazdı… - 14 Temmuz 2021
  • Yunan mitolojisinde mutsuzluk ahlaksızlıktır. / Özlem Yılmaz yazdı... - 26 Haziran 2021
    Köşe Yazarları
    Dr. Erkan Turan
    Dr. Erkan Turan
    Ali Koç ne yapmadı ki istifa etsin?
    virtual soul
    virtual soul
    ​​​​​​​Beşiktaş'ta Sahne Immobile ve Rafa Silva'nın: Hatayspor'a Ağır Veda
    Av. Nazan Türkdoğan
    Av. Nazan Türkdoğan
    Hayvancılık ve Tarım: Birbirine Bağlı Sektörlere Genel Bir Bakış
    Hakan DİKMEN
    Hakan DİKMEN
    Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık Sektörünün Önemi
    Dr.Engin Başçı
    Dr.Engin Başçı
    Hemşehrilerim Nasreddin ve Yunus'tan selamlar…
    Özlem Yılmaz
    Özlem Yılmaz
    Kırsalda Estetik Anlayışı-Özlem Yılmaz
    Gökhan Kayış
    Gökhan Kayış
    YÖNETİM İSTİFA-GÖKHAN KAYIŞ YAZDI
    Mustafa Çatıkkaş
    Mustafa Çatıkkaş
    TARİHSEL SÜREÇTE BEYAZ TEN, SİYAH TEN ve AMELE YANIĞI
    İnci Turan
    İnci Turan
    TOPLUMSAL DEĞİŞİME SOSYOLOJİK BAKIŞ/İNCİ TURAN
    Erdoğan Budak
    Erdoğan Budak
    YOZGAT’IN YENİ GÜZELLİĞİ : FLAMİNGOLAR
    Çok Okunan Haberler
    ​​​​​​​Çiftçiye 3 Destek Ödemesi Birden! Tarih verildi
    ​​​​​​​Çiftçiye 3 Destek Ödemesi Birden! Tarih verildi
    Türk Traktör Satın Alma Kararından Vazgeçti: İşlem Neden İptal Edildi?
    Türk Traktör Satın Alma Kararından Vazgeçti: İşlem Neden İptal...
    Sert buğday, ekmeklik buğday ve kırmızı mercimek fiyatları güncellendi
    Sert buğday, ekmeklik buğday ve kırmızı mercimek fiyatları güncellendi
    ​​​​​​​Buğdayda Yatmalar Alarm Veriyor: Ziraat Mühendislerinden Yerinde Gözlem ve Kritik Tavsiyeler
    ​​​​​​​Buğdayda Yatmalar Alarm Veriyor: Ziraat Mühendislerinden...
    Sustalı Ceylan Dizisi Neden Final Yapıyor? Sustalı Ceylan Dizisi Ne Zaman Bitiyor?
    Sustalı Ceylan Dizisi Neden Final Yapıyor? Sustalı Ceylan Dizisi Ne...
    29 Nisan 2025 Yumuşatıcı Fiyatları: En Ucuz Yumuşatıcı Nerede Satılıyor?
    29 Nisan 2025 Yumuşatıcı Fiyatları: En Ucuz Yumuşatıcı Nerede Satılıyor?
    Çiftçilere çifte Destek duyuruları yayınlandı!para ödemesi yolda
    Çiftçilere çifte Destek duyuruları yayınlandı!para ödemesi yolda
    Sherine Abdülvahab: Gönülleri Fethetti! Şarkılarıyla, Sunuculuğuyla ve Sözleriyle Hayran Bırakıyor
    Sherine Abdülvahab: Gönülleri Fethetti! Şarkılarıyla, Sunuculuğuyla...
    Doğal Polen Olmadan Koloni Yaşatıldı: Bilim İnsanları Bal Arıları İçin İnsan Yapımı Yüksek Besinli Barlar Geliştirdi
    Doğal Polen Olmadan Koloni Yaşatıldı: Bilim İnsanları Bal Arıları...
    Çiftçilerin beklediği gün yarın! Yarın hangi para ödemeleri yapılacak?
    Çiftçilerin beklediği gün yarın! Yarın hangi para ödemeleri yapılacak?
    Ana Sayfa
    Tarım Haberleri
    Hayvancılık haberleri
    Köy Haberleri
    Genel
    Güncel
    Spor
    Ekonomi
    Sağlık
    Dünyadaki Türkler
    Almanya'daki Türkler
    Eğitim
    Arıcılık
    Balıkçılık
    Belediyeler
    Dünya
    Kadın
    Kültür-Sanat
    Magazin
    Muhtarlık
    Sıladan Haber
    Tarım Destek
    Tavukçuluk
    Teknoloji
    Yaşam
    Yiyecek
    Köşe Yazarları
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Genel
    • Güncel
    • Hayvancılık haberleri
    • Köy Haberleri
    • Sağlık
    • Spor
    • Köşe Yazarları
    • Üye Paneli
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri
    • Nöbetci Eczaneler

    • Rss
    • Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası
    • Ziraat Odası'ndan gübre satışı.
    • Çiftçiye verilen desteklerin birim fiyatının belirlenmesi
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.