Ahlaksızlık deyince aklımıza bambaşka eylemler gelebilir. Mutsuzlukta yapılan eylemler sonucunda ortaya çıkan bir kavram olduğundan yunan dünyasında mutsuzluk bir ahlaksızlıktır.
Günlük hayatımızda yaptığımız yada bize yapılan eylemler sonucunda rahatsız oluyorsak eylemin kötü ve olumsuz olmasından kaynaklanır. Rahatsız eden eylemi devam ettirmek elimizde ve devam ettiriyorsak mutsuzlukta devam ediyor olacaktır. Mutluluk ise insanın kendi doğasına uygun şekilde yaşamasıdır. İnsan doğasına uygun yaşaması doğru eylemler neticesinde gerçekleşir.
Sizce Metropol insanı kendi doğasına uygun yaşayabiliyor mu? Çevremize baktığımızda kaç insan ahlaklı?
İyi bir yaşam insanın istek ve arzularıyla doğru orantılı. İsteklerimiz ne kadar çoksa karşılamak için o kadar kazanç elde etmeliyiz ve kazanç yollarını bulmalıyız. Metropolde yaşamak başlı başına maddi olarak zorlayıcıyken, daha fazlasını istediğimizde bunları karşılamak için çalıp çırpıp başkalarının emeğini gasp ederek yanlış kazanç yollarını tercih ettiğimizde ahlaki değerleri yitiriyoruz. Yiten değerler otomatik olarak tüm eylemlerimize yansıyor ve nesilden nesile aktarılıyor. Ahlaken tükeniyoruz ve insan çıkarı için uğraşırken bu domino etkisi yaratarak herkesi etkiliyor.
Şehir insanı Platon’un mağara metaforundaki insanlara benzetilebilir. Metaforda insanlar bir mağarada sabit şekilde sadece karşılarında imgeler bulunan duvarı görüyorlar. Sağa sola dönemiyorlar. İçlerinden birkaçı tek yöne değil 360 derece bakabildiğini farkedince arkalarındaki ateşin duvara yansımasını izlediklerini fark edip mağaradan dışarı çıkıyorlar. Metaforda gerçeklik aslında bir yansıma. Mağarada olan insanlar, şehirlerin kurgusallığı içine hapsolan insanlar olarak düşünülebilir. Tükettiğini üreten şehrin dışında bir yaşam var. Mağara yada şehirde güneşin doğuşu ve batışını, ağaç yapraklarının 4 mevsim renk değişimlerini, doğanın bitmek bilmeyen güzel enerjisini göremiyoruz. Sorgulayarak, empati kurarak, üretken, iyi ve doğruyu seçerek, kimseyi incitmeden.
Doğamıza uygun yaşayıp ahlaklı kalmak dileğiyle...