Öncelikle estetiğin Türk Dil Kurumuna göre anlamına bakalım.
Estetik: Sanatsal yaratıcılığın, sanatta ve yaşamda güzel ve güzellik denen kavramın bilimi, güzeli araştıran bilim dalı ve
insanda güzel duygusu uyandıran, güzellik duygusuna uygun olan, güzellik duygusuyla ilgili. Felsefe de duyum ve algı teorisi anlamında kullanılmıştır. Aristo’ya göre estetik bir orantı, uyum ve düzendir.
Herhangi bir şeydeki güzellik o şeyin yapısındaki düzen ve uyumun yansımasıdır. Bir yeri estetik yapan o yerdeki pahalı eşyalar değil o yerin sahibinin hayata bakış açısıdır. Bakış açısını geliştirmenin yolu bilgiden geçer sanattan geçer.
Köylerimizi dikkatlice gözlemlediğimizde çoğunda düzen ve uyumun olmadığını fark edebiliriz. Gelişi güzel yarı tahta yarı demir bahçe çitleri, kırık yada yamalı tavuk kümesleri, bahçenin bir kenarına yığılı olarak kullanılmayan eşyaların gelişi güzel istiflenmesi yada düzensiz ekilen sebzeler vb gibi…. Özensizlik, düzensizlik, sığlık sebebiyle çoğu kırsal kesimde estetik anlayışın gelişmediğini gözlemleyebiliriz.
Estetik anlayış doğuştan olmayıp kendimizce geliştirebiliriz. Estetik kültürden kültüre farklılık gösterir ve en önemli etkeni eğitimdir. İnsan fiziksel çevresini oluştururken güzelleştirmeli, güzelleştirirkende çevreye olumlu katkıda bulunmalı ve çevreyi yaşanabilir hale getirmeli. Eylemimiz bu düşünceyle gerçekleşirse estetik zevkimizi geliştirmek için çaba sarf edebiliriz. Bu konuda ekonomininde etkisi olduğunu düşünebiliriz fakat elimizden hiçbir şey gelmese bile biraz emek ile doğadan ürünler kullanarak çevremizdeki yapılar güzelleştirilebilir. Doğayı taklit ederek estetik mekanlar ortaya çıkabilir.
Bilgi, sanat, eğitimle hayata bakışımızı, estetik zevkimizi geliştirip; doğaya uygun yaşayarak uyum ve düzeni yakalamak dileğiyle…