Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Halis Yıkar. 1968 Ağustos Çanakkale Biga Çınardere doğumlu, evli emekli iki kız bir erkek evlat babasıyım.
Yayınlanmış çalışmalarınız hangileridir, ne zaman hangi yayınevlerinden çıktı?
Şiir yolculuğunda 4. Çocuğum dediğim "SUSKUN GÖNLÜMÜN İNCİLERİ" isimli ilk şiir kitabım Kanes yayınlarından 2013 yılında çıkmıştır. Bu vesile ile kitapsızlar sınıfından kurtuldum.
Şiirimizin bugünkü durumu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sadece şiir yazmış olmak için yazmamalı. Şiir dediğin ileti içermeli, yüreğe dokunmalı, dinleyene okuyana bende bunun şurasındayım dedirtmeli, okurken bir sonraki dize merak edilmeli, düşündürmeli, duygu yoğunluğu yaşatmalıdır bence . Konu bütünlüğü korunmalı kurallar uygulanmalı imgeler kullanılmalıdır. Sanal dünya bunu bozuyor maalesef. Şiiri şiir gibi yazan bu gayret içinde olan tüm canlara Halisçe selam olsun. Şairlik bir vasıftır hakkıyla hak edilmeli.
Şiirimizin geleceği hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Elimi alnıma koyup ufuklara baktığımda; umutsuz değilim. Lakin şöhret olma ün şan derdiyle yazarsanız, sadece yazmış olursunuz. Bakanların sadece bakıp geçtiği gibi. Gelecek nesillere okuyucu kitlesine hitap etmek gerekir. Muhtevası içeriği ne hissettirdiği önemli. Sahil kenarında kum olmamalı, bir dalgada kaybolacaksa kürek boşa çekilmiş olur. Yeni nesil şiire özendirilmelidir.
Edebiyat dergileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Menfi davranmayan, sadece maddi çıkar gözetmeyen, hak edene hak ettiği gibi, hak edene hak ettiği kadar düşüncesiyle, torpili devre dışı bırakan, gerçekçi, edebiyat dergilerini çıkaran, aldığı nefesi hakeden, gerçek hak sahiplerini konu yapan, dergilerin tüm emekçileri saygıyı ve okunmayı hak eder.
Size göre; Edebiyat alanında gruplaşmalar, adam kayırma var mı?
Hani duygusal davranmayalım da kayırmalar gruplaşmalar var tabi ki. Benim gibi ol deniyor kısaca. Olmaz kardeşim. Ben sen olamam, sen de ben. Zaten bu insan fıtratına aykırı ters. Düşünce özgürlüğü biter. Sen gibi olursam buyur gel, aksi takdirde gör(m)e geç yani. Biz hakkaniyetten yanayız.
Yayınevlerinin şiir kitabı yayınlama konusundaki tutumlarını nasıl buluyorsunuz?
Bak bu güzel bir soru. Şiir kitabı okunmuyor, kitlesi az, işte bu kadar maliyeti var, artı yüz ekşitme, birazcıkta yolma çabaları biz şairleri çok rencide ediyor. Biz eleme olmasın demiyoruz. Aksi soru doğar; Siz okunması için ne yaptınız, ne yapıyorsunuz ? İyi niyetlileri tenzih ediyoruz tabi ki.
Şiir yarışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz, bu tür yarışmalara katıldınız mı?
Genel düşünce nedir bilemem amma, yapılabilir yarışmalar. Cezbetmek ve ilgi arttırırı mı heveslendirme baabında. Çok hemfikir miyim hayır. Katıldın mı derseniz 2007 yılında katıldım."SEN BENİM İÇİN NESİN ? " şiirimle.6. Olmuştum. Bir daha da düşünmüyorum.
Bir şairin kalıcı olması hakkında, Size göre karar mercii neresidir?
Şairin kalıcı olması için karar mercii; öncelikle kendisine inanması, gayelerinden emin olması, konuları iyi etüt etmesi, ödün vermeden, çağa zamana göre hareket tarzı belirlemesi gerekmektedir. Yani kendi tarzını oluşturmalı kitlelere de benimsetmelidir.
Size göre; Toplumsal anlamda şairin durması gereken nokta neresidir?
Yazmak yazmak yazmak.Hayatı etüt etmek, kişisellikten öte kendisini toplumun dili gibi görerek, saman kağıdından sandal yapmak yerine, okyanusta büyüyen damla, sahrada vahaya dönüşen katre olmalıdır.
Sanatla, edebiyatla, şiirle ilgili önümüzdeki günler için hangi projeleriniz var?
Yaşadığımız malum süreçte; bitirdiğim fakat çıkaramadığım ikinci kitabım "SAHRAYA DÜŞEN KATRE" yi çıkarmaya çalışarak, bu inziva döneminde biraz daha pişerek, "HALİSÇE" uzatılan mikrofona şiirsel lisanla ses olmaya devam edeceğim inşAllah.